Çocuklarınızla aranızdaki etkin iletişim, çocuğunuzun psikolojik açıdan gelişimi için çok önem arz etmektedir. Çocuklarla aranızdaki etkileşimin güçlü olması yaşanan sorunların azalmasına ya da sorunlar karşısında beraber çözüm bulmanızda size yardımcı olacaktır. Çocuğunuz sizin tarafından anlaşıldığını ve kabul gördüğünü hissedecektir. Çocuğunuzla etkin iletişiminizi arttırmanın birçok yolu vardır.
Bu yollardan bazıları şunlardır:
- Bu yollardan ilki sözel iletişimde kullandığınız bazı etkili cümlelerden geçer. Bu cümlelere “Duymak istiyorum, Söylediklerin İlgimi Çekiyor, Bu Konuda Konuşmak İster misin, Anlatacaklarını Dinlemek İstiyorum, Dinliyorum, Bu Senin İçin Önemli Görünüyor, Seninle İlgileniyorum, Hissettiklerini bilmek istiyorum” örnektir. Bu cümlelerin vermek istediği mesaj çocuğunuzu kabul ettiğiniz ve onun söylediklerini önemsediğinizdir. Bu cümleler çocuğunuzun sizinle iletişimini arttıracaktır.
- Etkin iletişimi geliştirmenin yollarından ikincisi ise etkin dinlemedir. Etkin dinlemeye şöyle örnek verebiliriz. Çocuğunuz ağlayarak yanınıza geldi ve arkadaşının ondan oyuncağını aldığını söyledi. Burada bunun için ağlamamalısın demek yerine “Üzülüyorsun. Oyuncağının alınmasından hiç hoşlanmadın” demek onun için meselenin ne kadar önemli olduğunu ve ne hissettiğini anladığınızı belirten bir geri dönüş şeklidir. Henüz çocuğunuzun konuşamadığı durumlarda da çocuğun yaşadığı durumu iyi analiz etmek, çocuğun gereksinimlerine doğru karşılık verebilmek de yine etkin dinlemedir. Örneğin, konuşamayan çocuğunuzun oyuncağını kaybettiğini düşünelim. Oyuncağı kaybettiği için ağladığını anlayabilmek ve “Oyuncağını kaybettiğin için ağlıyorsun hadi onu beraber arayalım” diyerek olabilir.
- Çocukların sizi dinlemesi için kullanmanız gereken iletişim dili önemlidir. Çocuğunuzla konuşurken suçlayıcı olmamaya, anında öğüt vermeye çalışmamaya, yargılamamaya, alaycı olmamaya dikkat etmeliyiz. Çocuğunuza emirler vermekten kaçınmalıyız. Bu çocukta anne-babanın gücünden korkmaya sebebiyet verebilir. Yaşanan bir durumda çocuğa sürekli sen-dili kullanarak davranmak aranızdaki iletişime zarar verecektir. Örneğin çocuğunuzun koltukta zıplamasını istemiyorsunuz ve istemeden kendinizi “çok yaramazlık yapıyorsun (sen dili=sen yaramazsın), burada zıplayamazsın, in oradan çabuk” gibi direkt onu hedef olan cümleler sarf ederken bulabilirsiniz. Bu cümleler çocuğun hemen size karşı savunmaya geçip daha fazla durumu devam ettirmesine sebebiyet verebilir. Böyle bir durumda çocuk üzerinden değil kendi üzerinizden konuşmayı deneyebilirsiniz. Örneğin, “kanepede zıplamanı istemiyorum ama yerde zıplamana izin verebilirim gibi. Bu çocuğunuza zıplama özgürlüğünü tanıdığınız ama bu durumun sizin yönetiminizde olduğu mesajını vermeye yardım edecektir.
- Sadece olumsuz şeyleri vurgulamak çocuklarla etkin iletişimi sekteye uğratacak hatalardan biridir. Çocuğunuzun olumlu davranışları, sözleri hakkında geri dönüt vermek iletişiminizi arttıracaktır. Örneğin çocuğunuz arkadaşıyla oyun oynamayı bırakıp, eve dönmeniz gerektiği için üzgün ve ağlıyor. Bu noktada önce olumludan yani arkadaşınla bu kadar eğlenceli vakit geçiriyor olman çok güzel, ondan ayrılacağın için üzgünsün ama artık eve dönmemiz gerektiğini düşünüyorum demek gibi ya da çocuğun çabalarını takdir etmek gibi (bu puzzle’ı tamamlamak için çok emek harcadın gibi.)
- Çocuğunuzla iletişiminizi etkin tutmak için ortamı değiştirerek, kabul edilmeyen davranışı değiştirebilirsiniz. Bunu başarmanın birçok yolu vardır. Mesela yatmadan önce çocuğun dikkatini çekecek uyku rutininizi bozacak oyunları, oyuncakları ortamdan kaldırmak, sürekli duvarları boyamaya çalışan çocuğunuza özel duvar ortamı hazırlamak (odasının duvarını özel kaplama yaptırarak sadece o duvarı boyamasına izin vermek gibi ya da duvar gibi büyük hissettirecek -kocaman kağıtlar vermek gibi, kendi kıyafetlerini kendi giymek istiyorsa ona rahat giyebileceği şeyler vermek gibi. Bu durumlarda amaç çocuğun sizinle olan iletişiminin yapmak istediği davranışlar yüzünden sekteye uğradığını hissettiğinizde onlara alternatif sunmaktır. Bir şeyin kesin hayır olduğunu düşünüyorsanız hayır deyin. Diğer her konuda uzlaşabileceğinizi, çocuğunuza özgürlük tanıdığınızı çocuğunuza gösterin.
- Çocuğunuzla olan çatışmalarınızı çözmek için ikinizinde kazanacağı bir yöntem bulmayı deneyin. Etkin iletişim kurmanın en iyi yanı çocuğunuzla olan problemleri yine onunla beraber çözebilecek olmaktır. Örneğin çocuğunuzun anaokuluna gelmek istemediğini ve bu yüzden ağladığını, problem çıkarttığını gördünüz. Onunla bu konu üzerine konuşun. Direkt neden okula gitmek istemediğini sormak yerine (olumsuzu vurgulamayın) okulla ilgili konuşun. Duygularını yansıtın. (Benden ayrılıp, okula gideceğin için üzgün hissediyorsun gibi.) Sonra sorunun kaynağını bulduktan sonra ona okulu çok önemsediğinizi ikinizde mutlu olabileceği nasıl bir yol bulabileceğinizi sorun. Ona mesela işe gitmek zorunda olduğunuzu ama onu her gün aynı saatlerde almaya çalışıp, evde beraber de oynayacağınıza söz vermek gibi yollar sunabilirsiniz. Ondan da başka neler yapabileceğinizi sorabilirsiniz.
- Çocuklarla oyunlar oynamak onlarla aranızda kuvvetli bağlar oluşturmada çok etkili bir yoldur. Aynı zamanda çocuklarınızın rahatlamasını sağlamaktır. Çocukların ilk öğretmenleri aslında ebeveynleridir. Oyun çocuklara öğretmek istediğiniz şeyleri öğretmeniz için size en iyi yoldur. Çünkü çocuklar oyunlar sayesinde bir durumu somutlaştırıp size aktarabilirler ya da siz onlara anlatmak istediklerinizi aktarabilirsiniz. Oyun çocukların sosyal becerilerinin artmasına, ince motor ve kaba motor becerilerinin gelişmesine ve çocukların bilişsel düşünme yetilerinin ilerlemesine yardımcı olmaktadır. Örneğin, ince motor becerisinin gelişmesi için resim çizdirmek ya da oyun hamuru ile oyunlar kurmak etkili olacaktır. Kaba motor becerisinin gelişmesi içinse çocuğun fiziksel olarak aktif olacağı oyunlar etkili olacaktır. Ayrıca oyun çocukların duygularını açığa çıkarmaya, çocukların yaratıcılıklarının ve problem çözme yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Bu gelişimleri sağlayan oyunlar farklı farklı türlerde karşımıza çıkmaktadır. 2-6 yaş çocuklarda görülen bazı oyun türleri:
Seyirci oyun: 1-3 yaş arası çocuklarda görülür. Çocuklar diğerlerini oynarken izlerler. Diğer çocukların yaptıkları hakkında sorular sorarlar fakat oyuna katılmak için harekete geçmezler.
Paralel Oyun: 1, 5 yaş ile 2 yaş arasında görülür ve çocuklar birbirlerinin yanında durur fakat aynı oyunu oynamazlar. Yan yana durup kendi bireysel oyunlarını kurarlar fakat yan yana olmak artık yaşıtları ile bir arada olma isteğinin belirtisidir. Bu yaş grubunda oyuncakları sahiplenme gibi durumlar sıklıkla görülür.
İlişkisel Oyun: Çocuklar 3-4 yaşlarına geldiklerinde çocuklardan çok arkadaşlarına yönelmeye başlarlar. Bu dönem akran ilişkilerine bağlı olarak oynarken yapılması ve yapılmaması gerekenleri daha net anlamaya başlarlar. Paylaşmayı öğrenirler. Problem çözme becerileri artar. Çocukların ortak hedefleri vardır. Oyunda kurallar, sınırlar yoktur. Amaç, sadece aynı oyuncaklarla oynamaktır. Çocuklar arasında oyuncakları takas etme görülebilir. Çocukların daha sosyal oldukları görülür.
Yapıcı Oyun: Bu tarz oyunda çocuklar bir şeyler yaratır. Bebeklerde ilk defa gördükleri bir şeyi ağzına olma davranışı da bu oyun tarzının bir parçasıdır. Oyuncakların tadına, dokusuna bakıp nasıl hissettirdiğini anlamaya çalışırlar. Bloklar yapma, kuma oynama ve çizimlerde iki yaş itibariyle görülen çocuğun yaratıcılığını ortaya koyan oyunlar arasındadır.
İfade Edici Oyun: Bu oyun tarzı çocukların duygularını ifade etmelerinde yardımcı olur. Çizim yapmak için kalemler, kil, sünger gibi malzemeler ya da vurma torbası, müzik aletleri kullanılabilir.
Fantazi Oyun: Bu oyun tarzında çocukların yeni roller deneyip, deneyler yaptıkları gözlenir. Yetişkin rollerine büründükleri oyunlar buna örnektir. Bu oyun tarzı çocuklarda soyut düşüncenin gelişimine ve hayal gücünün genişlemesine yardımcı olur.
İşbirlikçi Oyun: Bu oyun tarzı dört yaş itibariyle görüldüğü söylenebilir. Çocuklar kendileri oynamayı bırakıp, bir çocuğun kurduğu oyunu ve o oyunun kurallarını takip ederler. Ayrıca takımca kurulan sportif oyunlarda bu türe örnek olabilir. Oyun grupça devam ettirilir ve kuralları herkes uygular. Bu oyun tarzı çocuklarda herkesin uyması gereken kurallar olduğunu benimsemelerinde etkilidir.
Klinik Psikolog Yağmur Yarlılar
KAYNAKÇA:
– Anderson-McNamee, J. K. , & Bailey, S. J. (2010). The importance of play in early childhood development. Montana State University Extention, 4 (10), 1-4.
– Etkili Aile İletişim Dili – Dr. Thomas Gordon
– Etkili Aile İletişim Eğitiminde Uygulamalar – Dr. Thomas Gordon