Hepimizin erken çocukluk dönemlerinden (hatta belki anne karnından) itibaren hayata dair bazı inanışlarımız ve zihinsel yapılaşmalarımız vardır. Biz bunlara şemalarımız diyoruz.
Şemalar, doğuştan gelen mizaç özelliklerimiz ve çevrenin etkileşimi ile gelişir ve hayat boyu bize hemen her yaşantımızda, olaylara verdiğimiz her tepkide yön verir.
Şemalar kendimiz, çevremiz, dünya, gelecek, duygusal ilişkiler vs herhangi bir konuda olabilir.
Yetişkin yaşamda karşılaştığımız güçlükler sırasında çoğunlukla biz farkında olmadan bu şemalarımız tetiklenir.
Örneğin işinde patronuyla sürekli otorite sorunları yaşayan ve tartışan bir bireyin veya terkedildiğinde kendisini değersiz, sevilemez biri olduğunu düşünen birinin zihninde o an birtakım erken dönem yaşam olaylarıyla tetiklenmiş şemaları devreye girmiş olabilir.
Birey o sırada büyük ihtimalle şimdiki gerçeklik ile o dönem arasında bağ kuramamakta çünkü bu şemaları farkındalık alanı içinde olmamaktadır.
Bunları anlamanın yolu psikoterapiden geçmektir.